Back to Top

Önsöz

       Kader çizgisinin insanı nereye getireceği ve nerede tutacağını ancak o yüce yaradan biliyor. Kuvvetli iken zayıf, sağlıklı iken hasta, genç iken yaşlı ve hatta kimsesiz ve yalnız, zengin iken yoksul, yardıma muhtaç ve çaresiz kalma beşerin yazgısında var. İçtimai hayatın her zaman bir parçası olmuş bu hallerin kimin kapısını ne zaman çalacağı bilinmiyor. İnsanoğlu yardımı bekler hale geldiğinde yetimin başı okşanmak, açın karnı doyurulmak, muhtacın üstü giydirilmek, öğrenmeye susamış çocuk ve gence imkan sağlamak gerektiğinde beklenen, ümitle kendisi aranan şefkatli ellerdir. İnanan kalplerin sıcaklığını, saf ruhların temizliğini taşıyan bu ellerin getirdiği şefkatle ümitler yeşerir, ızdıraplar diner ve acılar son bulur. Dünyada mü’mine hanımların, annelerin şefkatinden daha huzur getirici, sevgi ve ümit verici hangi duygu olabilir ? Hepimiz bir annenin şefkatli kucağında büyüdük. Onların ninnilerinin musikisi, mutluluklarının doldurduğu gözyaşı pınarlarının ışıltısında aydınlandık.
 
          İşte Şefkat Vakfı böyle duyguların, anne sütü kadar temiz niyetlerin yüceltici bilgiye ve içtimai kalkınmaya hicret maksadının neticesinde kuruldu ve güzel ülkemize hizmet veriyor.
 
          Ecdadımız vakıfları bütün insanlığın hayran olup örnek aldığı insanlık, kültür ve medeniyet abideleri olarak kurdu ve devam ettirdi. Şefkat Vakfı’nı kuran hanımefendiler, ecdada layık yüksek bir hizmetin talibidirler. Niyetlerimizin ihlası, şefkat dolu kalpleri ve devamlı gayretleri onları inşallah başarılı kılacaktır.
 
          ” Her kim ki vakıfların bekasına özen ve gelirlerinin artırılmasına itina gösterirse, bağışlayıcı olan Allah-u Teala’nın huzurunda ameli güzel ve makbul olup mükafatı sayılamayacak kadar çok olsun. Dünya üzerinde korunsun ve muhafaza edilsin. (Kanun-i Sultan Süleyman) “
 
” Bir damla şefkat bin sızıyı dindirir. “